Suriye’de Neler Oluyor?

Mart ayı içinde yeni kabinesini açıklayan Suriye Devlet Başkanı Colani, Suriye’nin kuzeydoğusunu elinde tutan SDG ile 8 başlığı içeren bir anlaşma metni imzalamıştı.

Yeni kabinede çok eşitlikçi herkesi memnun edici bir yönetim kuramayacağını belirterek, ilk olarak bir kadın bakan, bir Kürt, bir Alevi, bir Dürzi bakan atamıştı.

Peki Colani, yeni kabinesiyle birlikte Suriye’ye hükmedebiliyor mu, ya da hükmedebilecek mi?

Kuzey doğu ekonomik olarak petrol yataklarının en zengin olduğu bölge SDG kontrolünde ve Colani’nin SDG ile petrol anlaşması yaptığı basında yer almıştı.

Güneyde İsrail işgali var. Suriye’ye durmaksızın saldırılarıyla kendi gücünün ve varlığının ispatını taze tutuyor.

Dürziler’in zaman zaman hükümet güçleriyle çatıştığı haberleri yayımlanırken, İsrail ile olan diyalogları da rahatsızlık verici boyutta seyrediyor.

Suriye Milli Ordusunun kontrolünde tuttuğu ülkenin kuzeyindeki topraklar Şam’a katılım belirsizliği sürüyor.

Lazkiye’de Alevilerin hükümetle olan zayıf bağlantısı diğer yerlerdeki gibi endişelere neden oluyor.

Rusya’nın Lazkiye ve Tarsus’ta birer adet askeri üssü bulunuyor.

ABD ise, Suriye’de 15 civarında askeri üssü olduğunu ve bu üslerde 2000’e yakın asker bulundurduğunu onaylamış; kuzeyde bulunan askeri üslerini kapatacağını ve önümüzdeki yaza kadar sayıyı 1000’e kadar azaltacağını açıklamıştı.

 

İsrail, ABD’nin Suriye’den kademe kademe asker azaltacağını duyurması üzerine Suriye’de, Türkiye’yle karşı karşıya gelmekten hem rahatsız hem de Türkiye’nin askeri gücünden endişe duymaktadır.

Suriye’de gelişmeler üç ana aktör Trump, Mazlum Abdi, Colani  üzerinden  sürmektedir.

Trump, askeri harcamaları azaltma kararını Suriye’de uygulayıp tedrici şekilde çekilirse, yerini dolduracak aktör kim olacağı merak konusu olmaktadır.

Esad gittikten sonra yeni hükümetle birlikte kendisini daha özgür hisseden Suriye halkına rağmen,  tam bir devlet kontrolü sağlanamadığından halkın birçok endişeleri de devam etmektedir.

Suriye mevcut hükümetini kurmuş ama diğer taraftan parçalanmış toprağı üzerinde inşa edilmesi gereken en büyüğü SDG olmak üzere bir dizi sorunla boğuşmaktadır.

BBC haberine göre Suriye’deki son gelişmeler:

Suriye’de Kürtlerin geleceği için, Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi ve Demokrat Birlik Partisi (PYD) öncülüğünde konferans düzenlendi.

26 Nisan’da Suriye Kamışlı’da düzenlenen Kürt Ulusal Konferansı’nda, Suriye ve diğer ülkelerdeki Kürtleri temsilen 400 yakın kişi bir araya geldi.

Konferansa Türkiye’den Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) heyeti de katıldı.

BBC İzleme Servisi’nin Suriye ve Irak’taki Kürt medyasının aktardığına göre, konferansa katılan yüzlerce yetkili, adem-i merkeziyetçi bir Suriye talebine yönelik ortak bir duruş sergileme ve Kürt halklarının anayasal olarak tanınması için merkezi Şam hükümetiyle müzakere etmek üzere ortak bir heyet oluşturma konusunda anlaştı.

SDG komutanı Mazlum Abdi konferansta yaptığı konuşmada, Kürt birliğinin Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güçlendirdiğini söyledi.

Abdi, toplumun “tüm bileşenlerini içeren yeni bir adem-i merkeziyetçi anayasa” çağrısında bulundu.

SDG yanlısı Suriyeli Kürt Hawer Haber Ajansı’nın haberine göre, Abdi, konferansın öncelikli talebinin Kürtler de dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin siyasi haklarının adem-i merkeziyetçiliği destekleyen yeni bir Suriye anayasasında tanınması olduğunu da sözlerine ekledi.

Irak Kürt Rudaw TV’nin bildirdiğine göre KDP lideri Mesut Barzani, kapsayıcı yeni bir Suriye anayasası çağrısını yineleyerek “Şam yönetimiyle müzakerelerde bulunulmak üzere ortak bir Kürt heyetinin oluşturulması, ülkenin geleceğinin inşası gerçek bir katılım ve halkımızın hakları yönünde atılması gereken adımdır” dedi.

Erbil merkezli Rudaw TV’nin internet sitesine göre, konferansın sonuç bildirisinde “ demokratik ve adem-i merkeziyetçi bir Suriye devletinde Kürt sorununa adil bir çözüm için kolektif bir irade ve gerçek bir proje ortaya koyan birleşik bir Kürt siyasi vizyonun formüle edildiğini” belirtti.

PYD yetkilisi Elder Halil, Suriye’deki partililerin ülkenin geleceği için ortak bir vizyon sunmayı amaçladıklarını söylerken, federalizm

konusunun ”masadaki önerilerden biri” olduğunu belirtti.

DEM Parti’nin ise konferanstan bir gün sonra sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı:

Rojova’daki konferans Kürtler arası birliğin sağlanması açısından tarihi bir adım olarak Suriye ve Ortadoğu’da yaşayan her halkın, inancın ve kültürün kendi kimliği ve statüsüyle yaşayabileceği demokratik bir Ortadoğu için çok önemli fırsattır.

“Dışarıdan dayatılan yaşam ve yönetim modelleri yerine, bu topraklarda yaşayan halkların iradesi ve ittifakıyla kurulacak demokratik modeller tek çözüm yoludur.”

Son olarak katılımcılar, Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlılıklarını ve Irak-Şam İslam Devleti (İŞİD)  grubuna karşı mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.

Suriye çok etnikli ve dini yapıdan oluşurken, Araplar çoğunluk olarak nüfusun yarıdan fazlasını; Nusayriler, Kürtler, Türkmenler, Dürziler, Levantenler, İsmaililer, İmamiler ve benzeri etnik, dini gruplar da kalan nüfusu oluşturmaktadır.

Kısa vadede bir çözüm Suriye için sürpriz beklenti olurken, orta ve uzun vadede demokratik bir çözüm tüm Orta Doğu halkları (BM’ye göre Batı Asya) için kaçınılmazdır.