- Nerede O Eski Bayramlar’ dedirten bir bayramı daha ardımıza bıraktık.
- Bayram gelişine üzülsek mi sevinsek mi, ara bir yerde kala kaldık çoğumuz.
- Her aile kendi çapında bayram kutlaması seçerken, elbette toplumsal geleneklerin devam ettiği kaçınılmaz olarak yaşanıyor-yaşanacak.
- Kurban Bayramı sorumluluk isteyen, herkesin paylaşabileceği türden olmayabiliyor.
- Gittikçe artan hayat pahalılığı başta olmak üzere, zahmetli, birlikte ve güç gerektiren eylem olması, gittikçe sayıları artan çekirdek aileyi zorluyor, maddi ve manevi imkansızlıkların birleşmesiyle dini bayram, asıl amacın dışında genel tatil havasına bürünüyor.
Kurban, İslami bir terim olarak Kuran’dan Farsçaya, oradan da Türkçeye geçmiş bir sözcüktür.
Dini terim olarak Allaha yakınlaşmayı ifade eder, halk ağzında da ‘içtenliği’ tanımlamak için kullanılır.
Çok sevilen için ‘kurban olayım’ içtenliğin en yüksek mertebede ifade edilişidir.
Hz İsmail (sav)’in bir oğul ile müjdelenmesi ve bu oğulun rüyasında kurban edilmesi emrinin verilmesi üzerine, itaat eden oğlu Hz. İsmail’in, babasının kendisini kurban etmesi sırasında, bıçağının işlevini yerine getirmeyerek bir koç ile müjdelenmesi şeklinde Kuran-ı Kerim’in, Saffat Suresi 107 ve bir çok ayetlerinde geçen metinden hareketle, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav) geleneği başlatarak vacip olarak günümüze gelendir “ Kurban Bayramı”.
Toplumda çoğunluğun paylaştığı kültürel veya dini ritüeller –inançlar, yine toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan gelir dağılımındaki adaletsizliğin temsilcileri, hayat pahalılığı karşısında gittikçe artan maliyetler, fiyatlar, alım gücünü iyice düşürdüğünden pestil gibi ezilen çoğunluğun artık dini- kültürel, ritüel-inançlarını rafa kaldırmasına sebep oluyor.
Son yaşadığımız ve paylaştığımız kurban bayramı gereğini yerine getirenlerin sayıları dipleri görmüş durumdadır.
Ekonomik gerekçelerle birlikte dijital çağın getirdiği kültürel yozlaşmalar da toplumun dini ya da kültürel değerlerin paylaşımında isteksizliklere veya ulaşılmasına engel oluyor.
Dolayısıyla çalışan kesimin, resmi tatilleri hem iç hem dış turizm de değerlendirerek teneffüs etmelerini sağlıyor.
Nerde o eski bayramlar cümlesini kurmada yarışa girer gibi, hangimiz daha iyi şakrarsak yerine getireceğiz gibi, dilimize pelesenk ediyoruz.
Aslında insan olmanın fıtratı gereği yaşanmışlıklar özlendiğinden olsa gerek, her olguda “o eski’”yle başlayan cümleler kurmayı yeğliyoruz.
O eski bayramları güzel hatırlamak için güzel bayramlar yaşamak ve zamanın ruhuna artılar koyarak, özveride bulunarak, yöneticilerin ülke ekonomisi üzerinde milli mekanizmalara yönelerek politikalar geliştirmesi sonucu daha refah bayramlar geçirmek arzusu ve temennisiyle, kurban olmadan, Kurban Bayramları kutlamak dileğiyle
Kurban Bayramınız Kutlu Olsun