Biz bu vatanda yaşıyoruz, tabi ki öncelik vatan. Vatanımızda yaşanan siyasi hareketlilik bizleri kutuplaşmaya götürsün istemiyoruz. Hak adalet hukuk diyoruz, ancak bunlar söylemde kalıyor, sanki kim güçlü ise ibre hep ondan yana dönüyor. Bizler içerde bunlarla uğraşırken Dünya’yı yönetenler gelecek hedeflerine sinsice ve zamana yayarak ilerlemeye acele etmeden devam ediyorlar. Okur yazarlık oranı yüzde yüze yaklaşsa da memlekette maalesef okuyan değil, başkalarının söylemleri ile yön alan bir topluluk haline geldik.
Herkesin söylediklerine kanarak sorgusuz sualsiz ilerliyoruz.
Tamam memlekette bir ekonomik kriz var, ondan dolayı etrafı fazla gözlemlememiş olabiliriz. Ancak bu gafletten bir an önce uyanmamız lazım, Osmanlının son dönemlerinde ülkemizin durumu nasıldı, yine dört koldan bizi parçalayıp yutmak istiyorlardı. O dönemlerde içimizde ki cevherler çıkıp soğan ekmek yiyerek bugünkü duruma geldik. Etrafımıza bir bakın dört bir yanımız yangın yeri, içeride bizi birbirimize düşürüp zayıflatmak ve parçalamak istiyorlar. Hepimiz bir şekilde biliyoruz ki Dünya’da İsrail’in dediği oluyor ve hedeflerine ulaşmak için hiç acele etmiyorlar, bizim gibi hemen olsun, yarın olsun, ben ölmeden göreyim demiyorlar. Peki ne diyorlar gerekirse 500 yıl sonra olsun ama bizim olsun diyorlar, bir plan yapmışlar ve o planlarını da hiç acele etmeden işletiyorlar.
En basit örnek yakın zaman olduğu için hatırlarız, Suriye’de esad rejimi yıkıldı, hiç zorlanmadan şehirler alındı, hatta bizlerde gidip Cuma namazlarını orada kıldık üst düzey olarak, biz namaz kılarken Şam’a yakın tepelere İsrail askeri yığınaklarını yaptı, hiç kimse bir şey demedi. Hatta biz Suriye’yi yeniden biz inşaa edeceğiz dedik, aradan fazla zaman geçmeden ABD siz kenara çekilin ben varken hiç kimse hiçbir yeri inşaa edemez dedi ve sesimizi kestik.
Peki şimdi ne oldu; biz içeride birbirimizle uğraşırken sokaklarda çelik çomak oynarken İsrail Şam’ın tepelerine yerleştirdiği askeri mühimmatla dün geceden itibaren çeşitli bahaneler üreterek Suriye’nin kuzeyini yani bizim sınır boylarını bombalamaya başladı, inşallah yakında bu bombalama işlemi Türk topraklarına gelmez ve İsrail Türkiye savaşına doğru gitmez.
Dünya’yı yönetenler bizi içeride birbirimize düşürüp kendi hayallerini gerçekleştirmek uğruna ilerlemeye devam ediyorlar. Artık bizim uyanık olup kendimize gelmemiz gerek, gerçekleri siyasiler göremiyor ise biz onlara adresin neresi olduğunu hatırlatalım.