İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen kapsamlı soruşturma kapsamında tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Necati Özkan, hakkında ortaya atılan “rüşvet olarak 4 daire aldı” iddialarına, Kocaeli Cezaevi’nden yaptığı yazılı açıklamayla yanıt verdi.
Özkan, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, “42 yıllık emeğimi lekelemeye çalışan bu mesnetsiz iftiraları reddediyorum” ifadelerini kullanarak, iddiaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu belirtti.
Kameroğlu İnşaat Benim Eski Müşterimdir
Necati Özkan, özellikle ismi geçen Kameroğlu İnşaat ile olan ilişkisinin, profesyonel düzeyde geçmişe dayandığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“2003-2015 yılları arasında pek çok inşaat şirketiyle çalıştım. Kameroğlu İnşaat da bunlardan biridir. Pelikan Hill ve Pelikan Residence projelerinin tanıtım ve satış kampanyalarını yönettim. Beni bizzat Adem Kameroğlu çağırmıştır. Bu ticari ilişkilerimin tümü belgelidir.”
Yatırım Amaçlı 3 Küçük Daire Aldım, Belgeleri Sunacağız
İddialarda yer alan Metro Home Projesi ile ilgili de açıklama yapan Özkan, bu projeden 2018 yılında tamamen kendi finansal imkânlarıyla yatırım amaçlı 3 daire satın aldığını, bu işlemin yasal olduğunu ve ödemelere ilişkin tüm belgelerin dava dosyasına sunulacağını söyledi:
“Daireleri uygun fiyatlı olduğu için tercih ettim. Arkadaşım için daire ararken proje önerildi, ben de 3 küçük daire aldım. Tüm ödemeler bana ait, satışlar ise yasal. Vergileri de eksiksiz şekilde ödendi.”
“Sayın İmamoğlu ile birlikte mesnetsiz biçimde suçlu ilan edildik. Delil yaratmak için baskı uygulanıyor. Oysa delilden suçluya gidilmesi gereken bir hukuk düzenindeyiz. Aleyhime ifade verenlerin, baskı altında konuştuğu çok açık.”
Özkan, ayrıca Adem Kameroğlu’nun kendisini tanımadığı yönündeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, yıllarca birlikte çalıştıklarını ve bu ilişkinin belgelerle kanıtlanabileceğini de sözlerine ekledi.
“İtibar Suikastı Yapılıyor”
Açıklamasının sonunda “Ben yasalara saygı duyan bir yurttaşım” diyen Özkan, tüm mal varlığının vergisi ödenmiş ve belgeli olduğunu, bu kampanyanın siyasi bir itibar suikastına dönüştüğünü savundu.
