İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protesto gösterileri hem İstanbul’da hem de Türkiye genelinde devam ederken, yeni bir tartışma kamuoyunun gündemine girdi. İstanbul Valisi Davut Gül, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bazı protestocuların camilere ve çevresindeki hazire alanlarına zarar verdiğini iddia etti. Bu açıklama kısa sürede geniş yankı uyandırdı ve muhalefet cephesinden sert tepkiler geldi.
Vali Gül: “Kamu Düzenini Bozanlara Müsamaha Gösterilmeyecek”
Vali Gül, yaptığı açıklamada protestoların beş gündür devam ettiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
“Emniyet teşkilatımız, Saraçhane'de 5 gündür kamu düzenini bozan gruplara karşı büyük bir sabır ve kararlılıkla görevini sürdürmektedir. Polisimize taş, havai fişek ve benzeri maddelerle saldıran kişiler tek tek tespit edilmekte, haklarında gerekli adli işlemler yürütülmektedir.”
Gül, ayrıca bazı grupların cami ve hazire alanlarına zarar verdiğini öne sürerek bu eylemlerin “halkın kutsalına yönelik provokatif girişimler” olduğunu ifade etti. Vali, güvenlik güçlerinin bundan sonraki süreçte bu tür girişimlere kesinlikle izin vermeyeceğini vurguladı.
Özgür Çelik: “Olay Yerindeydim, Gözlerimle Gördüm”
Vali Gül’ün açıklamalarına yanıt ise CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’ten geldi. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, olay yerinde bulunduğunu ve süreci doğrudan gözlemlediğini belirten Çelik, Vali’nin iddialarının gerçek dışı olduğunu söyledi.
“Sayın Gül, oradaydım. Ben doğruları anlatayım. Vatandaşla karşı karşıya getirdiğiniz güvenlik güçleri, elinde şanlı Türk bayrağımız olan vatandaşlarımızı gazla ve copla sürükleyerek camiye sıkıştırdı. Hasar oluşmuşsa sebebi budur. İnkar etmeye kalkmayın, gözlerimle gördüm.”
Çelik, cami çevresinde yaşanan hasarın protestocuların değil, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu oluştuğunu ileri sürdü. Ayrıca, tarihi caminin bakımıyla ilgilenen İBB Miras ekiplerinin alanda bulunduğunu belirtti.
CHP İl Başkanı Çelik, açıklamasının devamında anayasal haklarını kullanan vatandaşların kriminalize edilmemesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Anayasal haklarını kullanan hiçbir vatandaşımızı kriminalize etmeye çalışmayın. Devletin polisini, iktidara yakın havuz medyasına malzeme verecek şekilde kullanmaktan vazgeçin. İstiklal Marşımızın ilk dizesi ‘Korkma’ ile başlayan bu halk, yalanlarla korkutulamaz.”