İstanbul merkezli üç ayrı yolsuzluk soruşturması kapsamında CHP'li Adana ve Adıyaman belediye başkanları da dahil olmak üzere toplam 13 kişi gözaltına alındı. Firari 2 şüpheli ise Sakarya’da düzenlenen operasyonla yakalandı. Soruşturmalarda kamu ihalelerine fesat karıştırma, rüşvet ve suç örgütü bağlantıları ön planda.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen üç ayrı yolsuzluk soruşturması çerçevesinde 15 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Polis ekiplerinin eş zamanlı gerçekleştirdiği operasyonlarda Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan ve Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Ahmet Şahin de gözaltına alınan isimler arasında yer aldı.
Firari şüpheliler Ahmet Murat Mermer ve İbrahim Emre Mermer, Sakarya'da düzenlenen ayrı bir operasyonla yakalandı. Gözaltı sayısı 13'e ulaşırken, İstanbul, Adana ve Adıyaman’daki belediye binalarında arama işlemleri sürüyor.
Yapılan incelemelerde, Zeydan Karalar’ın Seyhan Belediye Başkanlığı döneminde belediyeye iş yapan şirket yöneticilerinden maddi menfaat talep ettiği, kişileri dönemin Temizlik İşleri Müdürü Özcan Zenger’e yönlendirdiği tespit edildi. Aynı şekilde Abdurrahman Tutdere’nin de benzer yöntemlerle şirket yöneticilerinden para istediği, paraların ise yardımcısı Ceyhan Kayhan üzerinden alındığı belirlendi.
Büyükçekmece Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturmada ise Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün, bazı inşaat firmalarından ruhsat ve iskan işlemleri karşılığında villa talep ettiği öne sürüldü. Bu villalardan bazılarının yakınlarına, bazılarının ise ödeme karşılığı çalıştırılan firmalara verildiği iddia edildi. Bu kapsamda 4 iş insanı hakkında da gözaltı kararı verildi.
İBB’ye yönelik yolsuzluk dosyasında, Fatih Keleş’in ihalelere müdahale ettiği, paraların Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Ahmet Şahin ve şoförü Sonkan Turan aracılığıyla alındığı öne sürüldü. Ayrıca, avukat Onur Büyükhatipoğlu’nun da cezaevindeki şüpheliler üzerinde baskı kurarak örgütsel çözülmeyi önlemeye çalıştığı tespit edildi.
CHP kanadından henüz resmi bir açıklama yapılmazken, soruşturma kapsamında partinin iç denetim mekanizmalarını devreye alıp almayacağı merak ediliyor. Kamuoyunun yakından izlediği süreçte yargılamaların şeffaflığı, siyasi etkilerden bağımsız yürütülüp yürütülmeyeceği de ayrı bir tartışma konusu olarak öne çıkıyor.