Anjiyografi, kalp ve damar hastalıklarının teşhisinde kullanılan önemli bir tıbbi yöntemdir. Damar tıkanıklıklarını belirlemek ve tedavi sürecine yön vermek amacıyla uygulanan bu işlem, genellikle kalp krizi riski taşıyan hastalara veya damar daralması şüphesi olan bireylere uygulanmaktadır.

Anjiyo İşlemi Nasıl Gerçekleşir?

Anjiyo, genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve şu aşamalardan oluşur:

  • Hazırlık Süreci: İşlem öncesinde hastanın aç olması gerekir. Uzmanlar, hastanın tıbbi geçmişini değerlendirerek gerekli kontrolleri yapar.
  • Kateterin Yerleştirilmesi: İnce ve esnek bir tüp olan kateter, kasık, el bileği veya kol bölgesindeki bir atardamara yerleştirilir. Bu bölge steril hale getirilir ve lokal anestezi uygulanır.
  • Kontrast Madde Kullanımı: Kateter aracılığıyla damar içine kontrast madde enjekte edilir. Bu madde, damarların röntgen cihazında daha net görünmesini sağlar.
  • Görüntüleme Aşaması: Özel röntgen cihazları ile damarların iç yapısı incelenir. Damar tıkanıklığı veya daralmalar varsa, uzmanlar bu durumu belirleyerek uygun tedaviye yönlendirir.
  • İşlem Sonrası: Anjiyo tamamlandıktan sonra kateter çıkarılır ve giriş bölgesine baskı uygulanarak kanamanın durması sağlanır. Hasta, durumuna bağlı olarak birkaç saat hastanede gözlem altında tutulur.

Anjiyo Sonrasında Nelere Dikkat Edilmeli?

  • İşlem yapılan bölgenin temiz tutulması ve ani hareketlerden kaçınılması gerekir.
  • Bol su tüketerek vücuttaki kontrast maddenin atılması hızlandırılmalıdır.
  • Doktorun önerdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalı ve olası komplikasyonlar takip edilmelidir.

Modern tıbbın sağladığı gelişmiş görüntüleme tekniklerinden biri olan anjiyografi, erken teşhis ve tedavi açısından kritik bir rol oynar. Özellikle kalp hastalıkları açısından risk taşıyan bireylerin, düzenli kontrollerini aksatmaması büyük önem taşımaktadır.