İsrail ve İran arasında 12 gün süren yoğun askeri gerilimin ardından gelen ateşkes açıklamaları, küresel piyasalarda risk algısını düşürdü. Bu gelişmelerin etkisiyle altının ons fiyatı, 3 bin 316,18 dolarla 11 Haziran’dan bu yana en düşük seviyeyi gördü. Analistlere göre, savaş senaryosunun rafa kalkması ve Fed’in faiz indirimlerini öteleyeceği beklentisi, değerli metale olan ilgiyi zayıflattı.
İran’ın nükleer tesislerine yönelik İsrail saldırıları ve buna karşılık gelen İran misillemeleri sonrası tırmanan Orta Doğu krizi, ABD Başkanı Donald Trump’ın devreye girmesiyle ateşkesle sonuçlandı. Trump, İran’ın El-Udeyd Üssü saldırısını önceden haber vermesini “barışçıl bir yaklaşım” olarak değerlendirerek, Tel Aviv ve Tahran yönetimlerini masaya çekti. Her iki tarafın ateşkesi resmen kabul etmesiyle birlikte, küresel piyasalarda güvenli liman arayışı da hızla zayıfladı.
ABD Merkez Bankası’nın 18 Haziran’daki toplantısında politika faizini sabit tutması ve "faiz indirimleri için acele edilmeyecek" mesajı vermesi, yatırımcıların risk iştahını değiştirdi. Tahvil faizlerinde yükseliş yaşanırken, bu durum altının cazibesini azalttı. Yatırımcıların güvenli liman tercihlerinde dolara yönelmesi, ons fiyatında gerilemeyi tetikleyen başlıca faktörlerden biri olarak gösteriliyor.
Hürmüz Boğazı üzerinden yapılan petrol ve LNG taşımacılığına ilişkin endişeler de ateşkesle birlikte yatıştı. İran Meclisi’nin boğazı kapatma önerisine karşın, Milli Güvenlik Konseyi'nin nihai kararı bekleniyor. Ancak piyasalar, bölgesel enerji akışlarının normalleşeceği sinyaliyle rahatladı. Bu gelişme de dolaylı olarak altın fiyatlarına baskı yaptı.
Altının yüksek seviyelere ulaşmasının ardından yatırımcılar gümüş ve platin gibi diğer değerli metallere yönelmeye başladı. Gümüş, 13 yılın en yüksek seviyesi olan 37,3 doları, platin ise 1.352 doları test etti. Bu gelişme, altına olan doğrudan talebi azaltarak ons fiyatında düşüşe katkı sağladı.